Linux'a özlem, Windows'a Nefret

Biraz klişe bir anlatı olacak ama buraya bir blog yazılması gerektiği için güncel, sıkıcı kimseyi ilgilendirmeyen sıkıntılarımı dile getirmek istiyorum.

Bilgisayarla tanışmam, çoğu Türk genci gibi, Windows ürünleriyle oldu. İlk işletim sistemim Windows XP'ydi ve bıraktığı anıları hatırlamak bile bugün nostaljik bir his uyandırıyor. Sonrasında Windows 7'yi kullandım ki, bence o da oldukça iyi ve stabildi. Tabii, son yıllarında sürekli bir yerlerden zafiyet vermesini bu anlatının dışında tutuyorum. Daha sonra çıkan Windows sürümlerine ara ara denk gelsem de hiçbirini kendi bilgisayarıma kurma gereği hissetmedim.

Windows 7'den sonraki durağım doğrudan Ubuntu oldu. İlk başlarda Windows alışkanlıklarımdan dolayı garip gelse de, alıştığımda benim için vazgeçilmez olduğunu düşünüyordum.

Taa ki geçen yıl, tecrübelerine güvendiğim arkadaşlarım Windows'a WSL desteği geldiğini ve artık "çok güzel" olduğunu savunmaya başlayana kadar. Linux'ta her programın bir karşılığının olmaması ve bilgisayar oyunlarını oynayamamak (bazı yöntemler olsa da gereksiz buluyordum), bu fikre biraz sıcak bakmamı sağladı. Böylece altı ay önce Windows'a geçiş yaptım.

Ama ben nereden bilebilirdim ki, deneyimlerine güvendiğim o arkadaşlarımın bu kadar sıkıcı olduklarını?

İlk altı aylık tecrübemden sonra samimi düşüncelerimle yazıyorum: tamamen aptallık etmişim. Neden böyle düşündüğümü ise birkaç can sıkıcı başlıkta özetleyebilirim.

Windows çok hantal ve bilgisayarım sürekli alev atıyor. Sebebini anlamak için görev yöneticisine bakıyorum gerçekten anlamıyorum. çok anlamsız programlar gereksiz cpu, ram kullanıyor. Buna hiç bir şekilde müdahil olamıyorum.

Otomasyon konuları beni gerçekten zorluyor. Bat ve PowerShell dosyalarının yazım biçimine hakim değilim. Tamam, bat yazmak zor bir şey değil ama çok kısıtlı. PowerShell'den ise hiçbir şey anlamıyorum. Linux olsa böyle olmazdı. Çünkü ben Linux'ta sürekli tekrarladığım işlemleri hemen bir bash scripti haline getirir, hızlıca ona yaptırırdım. Gerekirse bir servis olarak ayağa kaldırırdım. Windows'ta bu akıcılığın ve pratikliğin olmaması, en çok yokluğunu çektiğim konulardan biri.

Hayvan gibi bir ekran kartım var ama Windows bunu hiç kullanmıyor, kullandığında da efektif kullanamıyor. Her yükü anlamsızca CPU'ya bindirmeye çalışıyor. Bu da anlamsız kasılmalara, ekranın gidip gelmesine ve boşa harcanan bir donanıma neden oluyor.

Windows'un saçma sapan her şeyi birleştirmeye, OneDrive'ı her yere entegre etmeye çalışması garip geliyor. Yakın zamanda bir arkadaşım bilgisayarımdan Microsoft Teams ile toplantıya girme hatasında bulundu. Sonuç? Windows, bütün tarayıcıyı, OneDrive'ı, kısacası her şeyi otomatik olarak onun hesabına bağladı. İşin kötüsü, her şeyi tekrar eski haline getirmek için çok uğraştık. 

Kısacası aklıma gelenler bunlar. apt komutlarını, basit bir scriptle hayatımı kolaylaştırmayı, sistemimin kontrolünün bende olmasını özledim. Elimdeki işler biter bitmez en kısa zamanda tekrardan Linux'a dönmeyi planlıyorum.

Elbette Linux'un da kendine göre sorunları var ama en azından bir sorun olduğunda onu çözebiliyorsunuz. Windows'ta ise ya çok uğraşmanız ya da o sorunla yaşamayı öğrenmeniz gerekiyor.